Vysočinafest festivali perşembeden cumartesiye gerçekleşti. Cumartesi günü yaşanan şiddetli fırtına nedeniyle şişme çadırın çatısı çökmeye başlarken, festivale katılanlar panik içinde alanı terk etmeye başladı. Jihlava hastanesi sözcüsü Monika Zachrlová, elektriklerin kesilmesinin ardından çıkan izdihamda çok sayıda kişinin yaralandığını, 17 kişinin tedavi altına alındığını söyledi. Bunlardan 3'ü yoğun bakımda, 2'sinin durumu ağır.
Yağmur yağmaya başladığında Jihlava'dan yirmi dört yaşındaki Petr Streichsbier, kız arkadaşı Iveta ve bir grup arkadaşıyla birlikte tıpkı diğerleri gibi büyük bir şişme çadırın yanına gitti. “Tamamen doluydu. Okuduğum kadarıyla yaklaşık beş yüz kişiyi alabiliyor. Bunun orada olabileceğini düşünüyorum” diye açıklıyor.
Grup eğlendi ve sakince bir sonraki konseri bekledi. “Birden organizatör mikrofonu eline aldı, ilk başta onu pek dinlemedik çünkü başka bir program sunacağını düşünüyorduk ama birden çadırdan rahat çıkmamız gerektiğini duyduk.”
Hayranların ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu ama sonra iyice sarkmaya başlayan tavana baktılar. Elektrik kesintisi nedeniyle kompresörler salonun şişirilmesini durdurdu. “Cep telefonumu aldım, sadece birkaç saniyelik çekim yaptım ve panik yaşandı. Herkes çıkışlara doluşmuştu, önce gözlüklerim kırıldı, sonra ben de yere düştüm” diye anımsıyor Streichsbier.
İfadesine göre genç adam bir an önce ayağa kalkmaya çalışırken, bir yandan da karmaşanın içinde kaybolan kız arkadaşını arıyordu. “İnsanlar hayvanlar gibi davranıyordu. Korkunç kaos ve kükreme. Neyse ki daha sonra birbirimizi dışarıda bulduk. Kız arkadaşım iyiydi, ellerim ağrıyordu. İyi olacağını düşündük ama hâlâ ağrım var, bu yüzden emin olmak için muhtemelen acil servise gideceğim” diyor Streichsbier.
Vysočinafest'i düzenli olarak ziyaret eden biri için bu korkunç bir deneyimdi ve bu ona oldukça pahalıya mal oldu. Kendisi de müzisyen olan adam, “Yeni gözlük almam gerekecek, bu kesinlikle birkaç bin krona mal olacak” diyor.
Adam Jágrik de kritik bir anda çadırdaydı. Ona göre, çatının çökmesi nedeniyle ilk olarak izleyicileri mekanı hızla terk etmeye çağıran sunucunun yaklaşımı paniğe katkıda bulundu. Daha sonra girişe doğru kalabalıklaşan insan kitlesini görünce ancak o zaman sakin olma çağrısı yapmaya başladı. Çadırdan ayrılırken yere düşen ve diğer seyircilerin bacaklarını örten Jágrik, “Ancak artık onu fark eden çok az kişi vardı” diye anlattı. “Ben de çadırın yanındaki bir çiviyi tuttum ve kendimi yukarı çektim. Ancak daha sonra çadırdan arkadaşlarının çıktığı başka bir giriş olduğunu öğrendi. “Muhtemelen bunu orada da duyurmaları gerekirdi” diye ekledi.
Ayrıca kendisine göre perşembe günü insanların içeri girip çıkması nedeniyle girişin tıkandığı şişme çadırın girişinde zaten sorunlar vardı. Ancak durum Pazar gecesi daha da kötüleşti. Jágrik, “Bir anda dışarı çıkmaya karar veren yüzlerce insan için küçük bir giriş açıkken ne bekleyebilirsiniz?” dedi. Birilerinin insanların daha hızlı kaçabilmesi için girişi olabildiğince yüksek tutmaya çalıştığı ancak suyun ağırlığı altında bunun pek de kolay olmadığı söyleniyor.
Jágrik için yarış sadece dizlerin ve dirseğin yanmasıyla sona erdi. “Ancak etrafta tamamen yıkılmış, bunu zihinsel olarak kaldıramayan genç kızlar vardı. Etkinliğe doğrudan katılan bir kişi, insanların muhtemelen bilinçsiz bir şekilde bunları götürdüğünü de gördüm” dedi.
Petra, bir çığlık duyulduğunu ve insanların çeşitli şekillerde düştüğünü anlatıyor
Žďársk bölgesindeki küçük bir köyden on sekiz yaşındaki Petra Smažilová da son anda bu korkunç deneyimden kurtulmayı başardı. Festivale ailesi ve bir arkadaşıyla geldi. “Yağmur yağmaya başladığında bundan sonra ne yapacağımızı düşünüyorduk. Saklanabileceğiniz yer çok kalabalıktı, rüzgar da oldukça kuvvetliydi, büyük bir fırtınanın yaklaştığını hissedebiliyordunuz” diye anlatıyor genç kız durumu.
Grubunun alanı terk etmeye karar vermesinden birkaç dakika sonra, şişirilebilir çadırdan insan kalabalığının akın ettiğini gördü. Bu yıl ilk kez etkinliğe katılan öğrenci, “Çığlıklar duyuluyordu, insanlar farklı şekillerde düşüyordu, bazıları gerçekten histerikti, hiç de hoş bir görüntü değildi” diye anlatıyor. Ve muhtemelen son kez.
“Hala önümde duruyor, artık bunu yaşamak istemiyorum. Ne yapacağımızı hiç bilmiyorduk. Sonunda bizimki girişe gitmemizi emretti, yoksa bir şeyler olacak. Böylece on ikiye beş dakika kala kampüsten ayrıldık. Buna rağmen birçok insan çıkışa doğru yuvarlanıyordu, korkunç bir gürültü vardı, herkesi bir arada tutmakta sorun yaşadık” diye anımsıyor kız.
Dedektifler bölgede çalışma başlattı
Polisin sözcüsü Dana Čírtková, polisin olayı ihmal nedeniyle genel bir tehdit olarak araştırdığını söyledi. Čírtková'ya göre daha fazla mağdur olabilir, çünkü fiziksel veya psikolojik yaralanmalar ancak zamanla ortaya çıkabilir. Čírtková, “Birileri acı hissetmeye başlayabilir, stres ve benzeri şeyler yaşayabilir, bu söz konusu bile olamaz” dedi. Kendisi aynı zamanda polisin yerel olmayan festival katılımcılarını davet edeceğini ve polisin onları tanık ifadesiyle ifade vermek üzere sorgulamayacağını da göz ardı etmedi.
Festivalin düzenlendiği bölgede bu sabah kriminal polis teşkilatı tamamen kapatıldı ve Jihlava bölge departmanında soruşturma başlatıldı. Čírtková, “Olay yerinde kapsamlı bir inceleme yapılıyordu ve ceza soruşturmacıları ayrıca yaralı kişileri ve olayın diğer tanıklarını da sorguladı.” dedi.
Organizatörün belirttiğine göre panik buna neden oldu
Festivali düzenleyen YASHICA ETKİNLİKLERİ şirketi yöneticisi Petr Burián'a göre, organizatörler tüm güvenlik önlemlerini aldı.
“Festival boyunca itfaiye ve kurtarma ekipleri bölgede hazır bulundu. Şu ana kadar şiddetli fırtına sırasında elektriğin bir süreliğine kesildiğine dair bilgim var. Çadırın yanında yedek bir güç kaynağımız vardı ve bu da hemen fanlara güç vermeye başladı. Ne yazık ki o sırada çok şiddetli bir sağanak yağış vardı ve hafif sarkan çatıyı doldurmaya başladı” dedi Burián.
“Şu ana kadar her şey çözüme kavuşuyor, bilgi ediniyoruz, veri topluyoruz. Neyse ki sadece bir yaralanmaydı ve daha ciddi bir şey olmadı. Umarım insanlar iyi olur. Bunun nedeni panikti” diyen Burián, daha ayrıntılı bilginin yalnızca Pazartesi günü açıklanacağını da sözlerine ekledi.
Ona göre polis şu anda yaralılar ve ziyaretçilerle temasa geçiyor. Burián, “Durumdan dolayı çok üzgünüz ancak bana göre bu, olayların talihsiz bir tesadüfü.” diye ekledi.
Yağmur yağmaya başladığında Jihlava'dan yirmi dört yaşındaki Petr Streichsbier, kız arkadaşı Iveta ve bir grup arkadaşıyla birlikte tıpkı diğerleri gibi büyük bir şişme çadırın yanına gitti. “Tamamen doluydu. Okuduğum kadarıyla yaklaşık beş yüz kişiyi alabiliyor. Bunun orada olabileceğini düşünüyorum” diye açıklıyor.
Grup eğlendi ve sakince bir sonraki konseri bekledi. “Birden organizatör mikrofonu eline aldı, ilk başta onu pek dinlemedik çünkü başka bir program sunacağını düşünüyorduk ama birden çadırdan rahat çıkmamız gerektiğini duyduk.”
Hayranların ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu ama sonra iyice sarkmaya başlayan tavana baktılar. Elektrik kesintisi nedeniyle kompresörler salonun şişirilmesini durdurdu. “Cep telefonumu aldım, sadece birkaç saniyelik çekim yaptım ve panik yaşandı. Herkes çıkışlara doluşmuştu, önce gözlüklerim kırıldı, sonra ben de yere düştüm” diye anımsıyor Streichsbier.
İfadesine göre genç adam bir an önce ayağa kalkmaya çalışırken, bir yandan da karmaşanın içinde kaybolan kız arkadaşını arıyordu. “İnsanlar hayvanlar gibi davranıyordu. Korkunç kaos ve kükreme. Neyse ki daha sonra birbirimizi dışarıda bulduk. Kız arkadaşım iyiydi, ellerim ağrıyordu. İyi olacağını düşündük ama hâlâ ağrım var, bu yüzden emin olmak için muhtemelen acil servise gideceğim” diyor Streichsbier.
Vysočinafest'i düzenli olarak ziyaret eden biri için bu korkunç bir deneyimdi ve bu ona oldukça pahalıya mal oldu. Kendisi de müzisyen olan adam, “Yeni gözlük almam gerekecek, bu kesinlikle birkaç bin krona mal olacak” diyor.
Adam Jágrik de kritik bir anda çadırdaydı. Ona göre, çatının çökmesi nedeniyle ilk olarak izleyicileri mekanı hızla terk etmeye çağıran sunucunun yaklaşımı paniğe katkıda bulundu. Daha sonra girişe doğru kalabalıklaşan insan kitlesini görünce ancak o zaman sakin olma çağrısı yapmaya başladı. Çadırdan ayrılırken yere düşen ve diğer seyircilerin bacaklarını örten Jágrik, “Ancak artık onu fark eden çok az kişi vardı” diye anlattı. “Ben de çadırın yanındaki bir çiviyi tuttum ve kendimi yukarı çektim. Ancak daha sonra çadırdan arkadaşlarının çıktığı başka bir giriş olduğunu öğrendi. “Muhtemelen bunu orada da duyurmaları gerekirdi” diye ekledi.
Ayrıca kendisine göre perşembe günü insanların içeri girip çıkması nedeniyle girişin tıkandığı şişme çadırın girişinde zaten sorunlar vardı. Ancak durum Pazar gecesi daha da kötüleşti. Jágrik, “Bir anda dışarı çıkmaya karar veren yüzlerce insan için küçük bir giriş açıkken ne bekleyebilirsiniz?” dedi. Birilerinin insanların daha hızlı kaçabilmesi için girişi olabildiğince yüksek tutmaya çalıştığı ancak suyun ağırlığı altında bunun pek de kolay olmadığı söyleniyor.
Jágrik için yarış sadece dizlerin ve dirseğin yanmasıyla sona erdi. “Ancak etrafta tamamen yıkılmış, bunu zihinsel olarak kaldıramayan genç kızlar vardı. Etkinliğe doğrudan katılan bir kişi, insanların muhtemelen bilinçsiz bir şekilde bunları götürdüğünü de gördüm” dedi.
Petra, bir çığlık duyulduğunu ve insanların çeşitli şekillerde düştüğünü anlatıyor
Žďársk bölgesindeki küçük bir köyden on sekiz yaşındaki Petra Smažilová da son anda bu korkunç deneyimden kurtulmayı başardı. Festivale ailesi ve bir arkadaşıyla geldi. “Yağmur yağmaya başladığında bundan sonra ne yapacağımızı düşünüyorduk. Saklanabileceğiniz yer çok kalabalıktı, rüzgar da oldukça kuvvetliydi, büyük bir fırtınanın yaklaştığını hissedebiliyordunuz” diye anlatıyor genç kız durumu.
Grubunun alanı terk etmeye karar vermesinden birkaç dakika sonra, şişirilebilir çadırdan insan kalabalığının akın ettiğini gördü. Bu yıl ilk kez etkinliğe katılan öğrenci, “Çığlıklar duyuluyordu, insanlar farklı şekillerde düşüyordu, bazıları gerçekten histerikti, hiç de hoş bir görüntü değildi” diye anlatıyor. Ve muhtemelen son kez.
“Hala önümde duruyor, artık bunu yaşamak istemiyorum. Ne yapacağımızı hiç bilmiyorduk. Sonunda bizimki girişe gitmemizi emretti, yoksa bir şeyler olacak. Böylece on ikiye beş dakika kala kampüsten ayrıldık. Buna rağmen birçok insan çıkışa doğru yuvarlanıyordu, korkunç bir gürültü vardı, herkesi bir arada tutmakta sorun yaşadık” diye anımsıyor kız.
Dedektifler bölgede çalışma başlattı
Polisin sözcüsü Dana Čírtková, polisin olayı ihmal nedeniyle genel bir tehdit olarak araştırdığını söyledi. Čírtková'ya göre daha fazla mağdur olabilir, çünkü fiziksel veya psikolojik yaralanmalar ancak zamanla ortaya çıkabilir. Čírtková, “Birileri acı hissetmeye başlayabilir, stres ve benzeri şeyler yaşayabilir, bu söz konusu bile olamaz” dedi. Kendisi aynı zamanda polisin yerel olmayan festival katılımcılarını davet edeceğini ve polisin onları tanık ifadesiyle ifade vermek üzere sorgulamayacağını da göz ardı etmedi.
Festivalin düzenlendiği bölgede bu sabah kriminal polis teşkilatı tamamen kapatıldı ve Jihlava bölge departmanında soruşturma başlatıldı. Čírtková, “Olay yerinde kapsamlı bir inceleme yapılıyordu ve ceza soruşturmacıları ayrıca yaralı kişileri ve olayın diğer tanıklarını da sorguladı.” dedi.
Organizatörün belirttiğine göre panik buna neden oldu
Festivali düzenleyen YASHICA ETKİNLİKLERİ şirketi yöneticisi Petr Burián'a göre, organizatörler tüm güvenlik önlemlerini aldı.
“Festival boyunca itfaiye ve kurtarma ekipleri bölgede hazır bulundu. Şu ana kadar şiddetli fırtına sırasında elektriğin bir süreliğine kesildiğine dair bilgim var. Çadırın yanında yedek bir güç kaynağımız vardı ve bu da hemen fanlara güç vermeye başladı. Ne yazık ki o sırada çok şiddetli bir sağanak yağış vardı ve hafif sarkan çatıyı doldurmaya başladı” dedi Burián.
“Şu ana kadar her şey çözüme kavuşuyor, bilgi ediniyoruz, veri topluyoruz. Neyse ki sadece bir yaralanmaydı ve daha ciddi bir şey olmadı. Umarım insanlar iyi olur. Bunun nedeni panikti” diyen Burián, daha ayrıntılı bilginin yalnızca Pazartesi günü açıklanacağını da sözlerine ekledi.
Ona göre polis şu anda yaralılar ve ziyaretçilerle temasa geçiyor. Burián, “Durumdan dolayı çok üzgünüz ancak bana göre bu, olayların talihsiz bir tesadüfü.” diye ekledi.