Kaç çeşit iskele vardır ?

Selin

New member
** İskele Nedir? Çeşitleri Nelerdir? Toplumsal Cinsiyet, Irk ve Sınıf Perspektifinden Bir Bakış**

İskelenin ne olduğuna dair bir inşaata dair teknik bir açıklama yapmadan önce, bu kavramın toplumda nasıl şekillendiğini ve farklı toplumsal sınıflar, cinsiyetler ve ırklar açısından ne anlama geldiğini düşünmek önemli olabilir. İnşaat sektöründe çalışanlar arasında en az bilinen, en çok ihmal edilen ve en fazla ayrımcılığa uğrayan gruplar çoğu zaman kadınlar, düşük gelirli sınıflardan gelen bireyler ve ırksal azınlıklardır. Bu yazıda iskele çeşitlerini tartışırken, bu grupların yaşadığı zorlukları ve bu sosyal faktörlerin iş yaşamındaki etkilerini irdeleyeceğiz.

** İskele Çeşitleri: Temel Yapılar ve Kullanım Alanları**

İskeleler, inşaat süreçlerinde güvenliği sağlamak ve işçilerin daha yüksek noktalarda çalışmalarını mümkün kılmak için kullanılan geçici yapılardır. Çeşitli iş gücü ve yerel koşullara göre değişen birkaç türü vardır:

1. Çerçeve İskele İskelet sistemli bu tür, genellikle büyük inşaat projelerinde kullanılır. Modüler yapıdaki parçalar, işin ölçeğine göre hızlı bir şekilde montaj ve demontaj yapılabilir. Genelde erkek işçilerin çalıştığı büyük projelerde tercih edilir.

2. Tekerlekli İskele Hareketli olma özelliği ile öne çıkar. Çeşitli işlerde pratikliği sayesinde iş gücüne hız kazandırır, genelde kısa süreli işlerde kullanılır.

3. Bağlantılı İskele İnşaatın birçok bölgesinde aynı anda kullanım için uygundur. Yapının her seviyesinde çalışanlar için gerekli olan alanı sağlar.

4. Ahşap İskele Eski zamanlarda daha yaygın olan bu tür, günümüzde genellikle daha küçük ölçekli projelerde kullanılır. Yüksek riskli durumlarda tercih edilmez, çünkü güvenlik önlemleri yeterli olmayabilir.

Toplumsal bir bakış açısıyla, her tür iskeledeki iş gücü genellikle cinsiyet ve ırk farklılıklarına göre şekillenmiş olabilir. Erkek işçilerin daha büyük projelerde yer aldığını, kadınların ise daha çok küçük ve düşük ücretli projelerde çalıştığını görebiliriz.

** Toplumsal Cinsiyetin Etkisi: Kadınların İskele İşçiliğine Katılımı ve Toplumsal Engeller**

İnşaat sektörü, tarihsel olarak erkek egemen bir alandır. Kadınların bu sektöre girmesi genellikle sosyal ve ekonomik engellerle karşı karşıya kalmıştır. Çoğu inşaat işçisi, özellikle iskele kurulumlarında ve taşımacılığında yer alanlar, fiziksel gücü öne çıkaran işlerdir ve toplum, kadınları bu tür ağır işlerde görmeye alışık değildir.

Kadınların bu alandaki yerinin sınırlı olmasının bir diğer nedeni, toplumun “erkek iş gücü” olarak tanımladığı işlerde genellikle kadınların yer bulamamasıdır. Aile içindeki rolleri, geleneksel iş bölümüne göre daha ev içi ve bakım işlerine yönlendirilmiş kadınlar, inşaat gibi dış mekan işlerinden uzak tutulmuştur.

Bununla birlikte, kadınların inşaat sektöründeki yerini genişletmeye yönelik bazı politikalar ve kadın işçilerin örgütlenmesi ile bu durum değişmeye başlamıştır. Çeşitli yerel inşaat projelerinde kadın işçiler artmakta ve genellikle daha düşük ücretli, güvenli olmayan koşullarda çalışmaktadırlar. Çoğu zaman, daha fazla sorumluluk aldıkları takdirde daha az ücret alarak, ‘daha az uzmanlık’ olarak değerlendirilen işlerde yer almaktadırlar.

** Irk ve Sınıf: İnşaat Sektöründe Ayrımcılığın Görünmeyen Yüzü**

Irk ve sınıf farkları, inşaat sektöründe kadınları daha da zorlu koşullara sokmaktadır. Örneğin, Afro-Amerikan veya Latino kökenli kadın işçilerin, beyaz işçilere oranla daha düşük ücretler aldığı ve daha tehlikeli işlerde çalışmaya zorlandıkları bir gerçektir. Bunun temel nedeni, sistematik olarak oluşturulmuş sınıfsal ayrımlar ve ırkçılıktır. Düşük gelirli sınıflardan gelen işçilerin genellikle daha fazla fiziksel zorluk ve riski üstlenmesi istenir.

Öte yandan, daha yüksek sınıf ve daha fazla eğitim almış erkekler genellikle yönetici pozisyonlarında yer almakta ve bu da onların daha az riskli, daha iyi ücretli işlerde yer almalarını sağlar. Bu durum, hem ırkçı hem de sınıfsal bir eşitsizliğin doğrudan bir sonucudur.

Birçok insan için inşaat sektöründeki bu ayrımlar bazen fark edilmez, ancak aslında her gün birçok işçinin daha düşük standartlarda çalışmasına, daha az güvenlik önlemi almasına ve daha az ödeme almasına neden olmaktadır.

** Erkek Çözüm Odaklı Yaklaşımı: İnşaatta Daha Güvenli Çalışma Koşulları İçin Çözüm Arayışı**

Erkeklerin inşaat sektöründeki çözüm odaklı yaklaşımı, genellikle pratikte daha fazla güvenlik önlemi alınması ve iş gücünün daha verimli çalışabilmesi için geliştirilmiş stratejiler içerir. Örneğin, erkek işçiler, daha sağlam iskele sistemlerinin kurulması, daha güvenli taşımacılık yöntemleri ve teknolojik gelişmelerin hızla entegrasyonu gibi çözümler geliştirmektedirler.

Bu çözümler, iş güvenliği ve verimlilik için gereklidir, ancak bunların uygulanabilmesi için önce mevcut toplumsal yapının değiştirilmesi gerekmektedir. İşyerlerinde eşitlikçi ve kapsayıcı politikaların benimsenmesi, daha farklı grupların bu alanda yer almasını kolaylaştıracaktır. Bu sadece toplumsal eşitsizliği değil, aynı zamanda sektördeki verimliliği de artırabilir.

** Sonuç: İskele, Toplumsal Cinsiyet, Irk ve Sınıf Perspektifinden Değerlendirildiğinde Ne Anlama Geliyor?**

İskelelerin çeşitleri sadece iş gücünün nasıl organize olduğuna dair teknik bir açıklama sunmaz. Aynı zamanda bu yapılar, toplumun daha büyük yapılarındaki sosyal eşitsizlikleri yansıtır. Cinsiyet, ırk ve sınıf, inşaat sektöründeki iş gücü üzerindeki en önemli belirleyicilerdir.

Toplumsal değişim için, kadın işçilerin ve düşük sınıflardan gelen bireylerin seslerinin duyulması, eşitlikçi iş yerlerinin inşa edilmesi gerekmektedir. Erkek işçilerin çözüm odaklı yaklaşımları, bu tür değişimlere zemin hazırlayabilir. Her bireyin eşit koşullarda çalışabilmesi, sadece inşaat sektörünü değil, tüm toplumları daha adil ve sürdürülebilir hale getirebilir.

Peki, sizce iş gücü piyasasındaki bu eşitsizliklere nasıl çözümler geliştirebiliriz? İşte bu, tartışmaya açık bir soru!