Sınavda son gün çalışılır mı ?

Ceren

New member
Sınavda Son Gün Çalışılır mı? Bir Hikâye Üzerinden Düşünceler

Geceyi sabaha bağlayan saatlerde, zihinler sınav kaygısıyla buluşur. "Son bir gün, bu kadar çalışmayla olur mu?" diye düşünürken, bazen içimizdeki sesi de duyarız. Hepimizin bu soruyu kendine sorduğu bir dönem olmuştur. İşte tam da bu noktada, size bir hikâye anlatmak istiyorum. Belki de sınav öncesi son günün ne kadar önemli olabileceğini ya da olmayabileceğini daha iyi anlamanıza yardımcı olur. Hazır mısınız?

Hikayenin Başlangıcı: Ahmet ve Zeynep’in Sınav Gecesi

Ahmet ve Zeynep, aynı sınıftan iki yakın arkadaştı. Bugünlerde, her ikisinin de bir sınavı vardı: Yıl sonu final sınavı. Bir yanda, Ahmet gibi sınavlara hazırlanan, her aşamayı tek tek planlayan ve her şeyi erkenden bitirmeye çalışan biri; diğer yanda ise Zeynep, her zaman olduğu gibi biraz daha rahat yaklaşan ve sınav öncesi son güne kadar bekleyen bir öğrenci. Ahmet, her zaman olduğu gibi, sınav öncesinde her soruyu çözmüş, her notu gözden geçirmişti. Zeynep ise, sınavdan bir gün önce bir anda kitapları açmaya başlamış, bazı bölümleri hızlıca gözden geçirmeye karar vermişti.

İlk bakışta, Ahmet'in hazırlığının ne kadar stratejik ve çözüm odaklı olduğu belli oluyordu. Zeynep’in yaklaşımı ise, çoğunlukla daha empatik ve rahat bir perspektife sahipti. Zeynep, "İnsanların sınav anındaki kaygıları, bazen tüm o çalışma kadar önemli olabilir," diyerek bu geceyi geçirmeye karar verdi. Ama Ahmet, sabahın ilk ışıklarıyla hazır olmayı hedefliyordu. Sonunda Zeynep, "Ahmet, belki biraz da rahatlasan iyi olacak, değil mi?" diyerek ona bir mola önerdi.

Sınavın Öncesindeki Gün: Hazırlık ve Kaygı

Gece ilerledikçe, Ahmet sınavın içeriğini baştan sona hatırlamaya çalıştı. Her detay, her formül aklında dönüp duruyordu. "Çalışmak, doğru sonuçlara ulaşmanın tek yolu," diye düşünüyor ve zihnindeki tüm bilgileri toplamak için elinden geleni yapıyordu. Erkeklerin genelde bu tür durumlarda gösterdiği stratejik yaklaşımı, Ahmet’te net bir şekilde gözlemlemek mümkündü. Planlıydı, çözüm odaklıydı ve sorunun tam olarak nerede olduğunu görmek istiyordu.

Zeynep ise bir yandan odasında dönüp duruyor, bir yandan da sınavdan önceki günlerin kaygısını anlamaya çalışıyordu. "Bu kadar çalışmak beni stresli yapıyor, belki de rahatlamak lazım," diyerek kendini motive etmeye çalışıyordu. Kadınlar, sıklıkla duygusal yönleriyle yaklaşır; bu sınav gecesinde Zeynep’in rahatlamaya yönelik empatik bakış açısı da bunu gösteriyordu. Zeynep, aynı zamanda Ahmet’in kaygısını da fark ediyordu. "Bazen başarının ne kadar çalıştığımıza değil, nasıl hissettiğimize bağlı olduğunu düşünüyorum," diyerek ona moral vermeye çalıştı.

Sınav Günü: Ahmet’in Stratejik Yaklaşımı ve Zeynep’in Empatik Duruşu

Sınav günü geldiğinde, Ahmet sabah erkenden kalktı. Gözleri hafif kırmızıydı, ama her şeyin mükemmel olması için planına sadık kaldı. Kitaplarını tekrar gözden geçirdi ve sınavda çıkacak sorulara odaklandı. Ancak bir şeyler eksikti. Zihninde tüm bu bilgiler bir araya gelmiş olsa da, kaygı seviyesi beklediğinden çok daha yüksekti. "Ne kadar doğru çalıştım, bu kadar yeterli mi?" diye kendine soruyordu. Yine de sınav salonuna gitmek üzere hazırlığa devam etti.

Zeynep ise, son dakikalarını bir tür rahatlama pratiği yaparak geçirdi. "Sınav kaygısı da bir tür savaş," diyordu kendi kendine. Ama diğer yandan, Ahmet’in hala kaygı içerisinde olduğunu görünce, ona moral vermek için bir şeyler söylemek istiyordu. "Hey, belki de bu kadar çalışman gerekmiyordur. Kendini rahat bırak, önemli olan doğru hissetmek," diyerek, ona bir içsel huzur önerisinde bulundu.

Ahmet, Zeynep’in söylediklerini düşündü, ama zihnindeki tüm bilgiler bir türlü birleşmiyordu. Zeynep’in yaklaşımı ona göre daha fazla duygusal ve ilişki odaklıydı, ama Ahmet bu kaygıyı nasıl yenebileceğini çok iyi biliyordu: Stratejik bir şekilde, her detayı gözden geçirecek ve sonunda başarıyı yakalayacaktı.

Sınav Sonrası: Sonuçlar ve Değerlendirme

Sınav sonuçları açıklanırken, her iki öğrenci de farklı bir deneyim yaşadı. Ahmet, belirlediği plana sadık kalmış ve her şeyin mükemmel olduğuna inanarak sınavı geçti. Zeynep ise, biraz daha rahat bir tutum takınarak, sınavdan beklentisiz bir şekilde çıkmıştı. Fakat Zeynep, sonunda sınavın başarısından daha fazla keyif aldığını fark etti: "Sonuç, kaygısız bir zihinle yaklaşmak gibiydi."

Ahmet ise, Zeynep'in rahat yaklaşımını takdir etti. "Bazen, başarılı olmanın sadece stratejiyle değil, aynı zamanda zihinsel rahatlıkla da ilgili olduğunu düşünüyorum," dedi.

Sonuç: Sınavda Son Gün Çalışılır mı?

Sınavda son gün çalışmak, kişisel bir tercih meselesidir. Ahmet’in stratejik ve çözüm odaklı yaklaşımı, Zeynep’in empatik ve ilişkisel bakış açısıyla birleşerek, her birinin sınavı geçiş şekli farklı olsa da, ikisi de kendi yollarında başarılı oldular. Kimisi için son dakika çalışması, daha fazla bilgi edinme şansı sunar; kimisi içinse rahatlamak ve kaygıyı atmak daha önemli olabilir.

Belki de önemli olan, sınav anında ne kadar hazır olduğumuz değil, sınavın bizim için nasıl bir anlam taşıdığıdır. Kişisel olarak, siz sınavlara nasıl yaklaşıyorsunuz? Son gün çalışmanın sizi ne şekilde etkilediğini düşündünüz mü? Bu konudaki düşüncelerinizi merak ediyorum!