Kasib Ne Demek Osmanlıca ?

Murat

New member
[color=]“Kasib” Ne Demek Osmanlıca? Sosyal Adalet ve Çeşitlilik Perspektifinden Bir Bakış[/color]

Sevgili forumdaşlar,

Bugün sizlerle üzerinde konuşmaya değer bulduğum bir kavramı masaya yatırmak istiyorum: “Kasib”. Osmanlıca’da kullanılan bu kelime, “kazanç sağlayan, çalışıp üreten, rızkını elde eden kişi” anlamına gelir. Yani bir yönüyle “çalışkan” veya “emeğiyle kazanan” kişi demektir. Ama bu kelimenin arkasında yalnızca bireysel emek değil, toplumsal yapı, cinsiyet rolleri, ekonomik eşitsizlikler ve hatta adalet tartışmaları yatıyor. Gelin hep birlikte bu kelimeyi, bugünün toplumsal dinamikleriyle harmanlayarak değerlendirelim.

---

[color=]Kelimenin Kökeni ve Anlam Katmanları[/color]

“Kasib”, Arapça kökenli bir sözcüktür ve “kesb” kökünden gelir; bu kök “kazanmak, elde etmek, çaba göstermek” anlamlarını taşır. Osmanlı toplumunda kasib, çoğu zaman helal yoldan geçimini sağlayan kimseyi ifade etmek için kullanılırdı. Fakat mesele yalnızca ekonomik üretim değildir; aynı zamanda kişinin toplumsal saygınlığına, ahlaki sorumluluğuna ve çalışma etiğine de gönderme yapar.

Bir başka boyutta, “kasib” olmak, sadece bireyin hayatını idame ettirmesi değil, topluma faydalı bir üretimle varlık göstermesidir. Bu nedenle kavram, üretkenliğin yanı sıra adalet, eşitlik ve toplumun refahına katkıyı da çağrıştırır.

---

[color=]Erkeklerin Çözüm ve Strateji Odaklı Yaklaşımları[/color]

Forumdaki erkek üyelerimizin çoğunun bakış açısını yansıtan stratejik ve analitik perspektife göre, “kasib” kelimesi günümüzde ekonomik sürdürülebilirlik ve çözüm odaklı emek kavramı ile ilişkilendirilebilir.

- Üretim ve verimlilik: Erkek bakışıyla “kasib” olmak, günümüzde girişimcilik, yenilikçilik ve teknolojik gelişmeleri sahiplenmek anlamına gelebilir. Yani yalnızca çalışmak değil, daha akıllı ve verimli yollarla üretmek.

- Toplumsal düzenin inşası: Stratejik yorumlar, “kasib” kavramının toplumsal refahın temel taşı olduğuna işaret eder. Bir toplumda herkes emeğiyle kazanç sağlıyorsa, ekonomik denge ve toplumsal barış da daha kolay tesis edilebilir.

- Çözüm önerileri: Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımı, “kasib” kavramının günümüzde iş gücü piyasasında daha kapsayıcı bir politikaya dönüşmesi gerektiğini vurgular. Kadınların, engellilerin ve dezavantajlı grupların da “kasib” olarak değerlendirilebilmesi için fırsat eşitliği sağlanmalıdır.

---

[color=]Kadınların Empati ve Toplumsal Etki Odaklı Yaklaşımları[/color]

Kadın forumdaşlarımızın empati ve toplumsal bağlar üzerinden yaptığı okumalar ise bu kavramı daha duygusal ve adalet temelli bir yere taşır.

- Toplumsal cinsiyet rolleri: Osmanlı döneminde “kasib” denildiğinde çoğunlukla erkek emekçilerin akla gelmesi, kadınların ev içi emeğinin görünmezliğini gösterir. Kadınlar bu noktada, kavramın tarihsel bağlamda eksik bir yanına işaret eder: evde, tarlada ya da zanaatkârlıkta üreten kadınlar da “kasib”tir.

- Emeğin adaleti: Kadın bakışıyla “kasib”, yalnızca bireysel gelir değil, emeğin karşılığını hakkıyla almak demektir. Bugün hâlâ kadınların aynı iş için erkeklerden daha az ücret alması, bu kavramın sosyal adalet boyutunu güncel kılar.

- Toplumsal fayda: Kadınların empati odaklı yaklaşımı, kasibin yalnızca “ekonomik kazanç” değil, aynı zamanda topluma fayda sağlayan işlerle anlamlı olduğunu savunur. Bir öğretmen, bir sağlık çalışanı, bir bakıcı; ekonomik değerinin ötesinde sosyal fayda üretir.

---

[color=]Çeşitlilik, Sosyal Adalet ve “Kasib” Kavramının Günümüz Yorumu[/color]

Bugün “kasib” kelimesini yalnızca tarihsel bağlamda bırakmak yerine, modern dünyada yeniden okumak gerekiyor:

- Çeşitlilik perspektifi: Kasib kavramı, cinsiyet, etnik köken, fiziksel yetkinlik veya sosyoekonomik arka plan fark etmeksizin, herkesin üretim sürecine eşit şekilde katılımını savunacak şekilde yeniden tanımlanmalı.

- Sosyal adalet: Eğer “kasib” olmak emeğiyle kazanç sağlamaksa, toplumda emeği görünmeyen kesimlerin de bu kapsama alınması gerekir. Kadınların ev içi emeği, göçmen işçilerin katkısı, gönüllülerin topluma sunduğu fayda, tümü “kasib”liktir.

- Geleceğin dünyası: Yapay zekâ ve otomasyon çağında, “kasib” kavramı belki de yalnızca fiziksel üretim değil, insanın katkı sunduğu yaratıcı, etik ve toplumsal değerler üreten işlerle ölçülecek.

---

[color=]Beklenmedik Alanlarda “Kasib”: Sanat, Spor, Aktivizm[/color]

Kimi zaman kasib olmanın anlamı yalnızca “para kazanmak” değildir.

- Sanatta: Sanatçıların emeği, toplumun duygusal zenginliğini besler. Onların da üretimleri “kasib”tir.

- Sporda: Sporcuların disiplin ve çabası, yalnızca bireysel başarı değil, toplumsal motivasyon kaynağıdır.

- Aktivizmde: Sosyal adalet için mücadele eden aktivistler, ekonomik kazanç sağlamasalar da toplumsal fayda üretmeleri bakımından “kasib” tanımına dâhil edilebilir.

---

[color=]Forum Topluluğu İçin Açık Sorular[/color]

1. Sizce Osmanlıca’daki “kasib” kavramı, günümüz dünyasında kimleri kapsıyor, kimleri dışarıda bırakıyor?

2. Kadınların görünmez emeği tarih boyunca “kasib” olarak kabul edilmedi. Bu eksiklik günümüzde nasıl telafi edilebilir?

3. Çeşitlilik ve kapsayıcılık bağlamında “kasib” kavramını yeniden tanımlamak mümkün mü?

4. Yapay zekâ ve otomasyon çağında, emeğin anlamı değiştikçe “kasib” kelimesi nasıl evrilir?

5. Sizce “kasib” sadece ekonomik kazançla mı sınırlı, yoksa topluma fayda sağlamak da bu kavramın bir parçası mı?

---

[color=]Samimi Bir Kapanış[/color]

“Kasib” kelimesi, Osmanlıca’nın tozlu sayfalarından günümüze yalnızca bir tarihsel terim olarak değil, aynı zamanda bugün hâlâ tartıştığımız toplumsal meselelerin anahtar kavramlarından biri olarak çıkıyor. Onu yalnızca geçmişin sözlüğünde değil, geleceğin eşitlikçi toplum hayallerinde de yaşatabiliriz.

Haydi dostlar, bu başlıkta hep birlikte düşünelim: Kasib olmak sizin için ne ifade ediyor? Çalışmak mı, üretmek mi, yoksa topluma değer katmak mı?